Merhaba
arkadaşlar yazıya başlamadan evvel; sizlere, kendim hakkında ufacık bir bilgi
vereyim istiyorum. Kozmikperii günlüğünde misafir olarak yazıyorum ve siz bana
Veysel olarak seslenebilirsiniz. Kendi günlük sitemi yeterince kirlettim
sanıyorum, biraz da arkadaşlarımın günlüğünü dağıtayım düşüncesi ile bu yazıyı
kaleme alıyorum. Başlıktan anlayacağınız gibi konumuz kişisel gelişim
uzmanlarını yerin dibine sokmak ve mümkün olduğunca oradan çıkmalarına izin
vermemektir.
Şahsi düşüncelerimi sorarsanız –ki
soracağınızı pek düşünmüyorum ama yine de açıklamak istiyorum.- her gün çeşitli
medya kanallarında, kitaplarda boy gösterileri yapan sözde kişisel gelişim
uzmanları şu dünyada karşınıza çıkacak en boş iş ile meşgul olan
insanlardır. Ancak maalesef o kadar güzel bir nokta yakalamışlar ki, her önüne
gelen kişisel gelişim uzmanı olarak ün salmasın her geçen gün. İnanma güzel
kardeşim, okuyan bacım, okumamış ağabeyim, pembe dizi kuşağından kopamayan
teyzem. Tamam, ücretsiz olarak katıldıkları, TV - Radyo programları ya da
konferanslara tabii ki gidin, katılın ve dinleyin. İnsanları dinlemek, hiçbir
zaman zarar vermez. Ama dinlemek ile onlara inanmak arasındaki duvarı koruyun
lütfen. Neden mi, hadi kişisel gelişim ve kişisel gelişim uzmanı tanımlarını
masaya yatıralım tek tek.
Kişisel
gelişim ne demektir? Aslında resmi olarak birçok tanımı olan veya olmayan
bir kavramdır. Kişisel gelişim uzmanının
yararlandığı ilk açık nokta da aslında burasıdır. Kişisel gelişim kavramının
net bir tanımı mevcut değildir. Kişi geliştikçe, tanımı daha doğrusu algısı genişleyen
bir kavramlardan birisidir. Tıpkı iktisat gibi, varlığı bilim olarak kabul
edilen ama hiçbir soruna veya yeniliğe sebep olmayan bir bilim ya da kavram
olarak ele alınabilir. İşsiz ve aç birkaç amca yada teyzenin uyanık ve kurnaz
zekalarında kurguladığı ve sorgulamayan insan beyninde yer edindiği kolay
yoldan para kazanma sanatı olarak adlandırabilirim.
Kişisel gelişim demek her şeyden
önce, kişinin kendisini tanıması demektir. Ben size, sizin hakkınızda
milyonlarca hayal ötesi cümle kurabilirim yada sizi gaza getirecek yüzlerce
isteklendirme (onlar buna “motivasyon” diyorlar.) yönlendirmesi de yapabilirim. Ancak bunlar ne
kadar siz olabilir veya sizdeki etki süreci ne kadar uzun olabilir? Kişisel
gelişim uzmanlarının başarılı olduğu sanat burada başlar. Sizi bir salona
yerleştirirler, düşünsene bilgiye aç, kendisini tanımayan en az 100 insan o
salonda oturuyor. Sahnede kendisini tanıyan ve özgüveni olaylar olaylar bir
insan evladı konuşma yapıyor. Söyledikleri şeyler aslında hep standart cümleler
ama farklılaştırılmış kelimeler ile oluşturmuş. Sizden daha kötü durumda olan
insan/topluluk örnekleri ile başlayacak, sizi hiç tanımıyorken sizi tanıyormuş
gibi övgüler yağdıracak ve kapanışı da sizi isteklendirecek, 'inanın, hayal kurun
ve unutmayın hayaller ve hayallere inanmak başarmanın yarısıdır' benzeri
cümleler ile kapatacak. Ve siz gelin de o adama inanmayın sıkıyorsa! Gaza
gelirsiniz, ben de olsam ben de gelirim yalan yok. Sürü psikolojisi de etkilidir
burada, sıkıyorsa gelmeyin o gaza, o kalan 99 kişi aaa bak bu daha gelişmemiş
düşüncesini salacak gözleri ile üzerinize.
Ne demiştik kişisel gelişim her şeyden önce kişinin kendisini tanımasıdır.
Bırakın Allah aşkına kendisini tanıdığını düşünen insanların sizi
yönlendirmesini artık. Sizi sizden başka kimse tanıyamaz ve size tanımanız için
yardımcı da olamaz. İktisat demiştik yine onun alt dallarından birisinin alt
başlığı kendimizi tanımamız için bize yardımcı olacak tek bilim türüdür. Biz bu
yardımcıya “SWOT Analizi” diyoruz.
Hiçbir kişisel gelişim uzmanının sizin adınıza yapamayacağı yapsa bile
külkedisi gibi gece 12den sonra söneceği bir eylem.
Kendini tanımak istiyorsan yapacağın
ilk şey SWOT Analizi ama nedir bu analiz diyorsan eğer kısaca bir açıklama
yapayım hemen. İngilizce Strengths, Weaknesses, Opportunities, Threats
kelimelerinin kısaltması olan SWOT, Türkçeye çevirdiğimiz de Güçlü Yönler,
Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler olarak karşımıza çıkar. SWOT analizi
yapması kolay gibi görünse de aslında çok zordur. Bunu yaparken bir kişisel
gelişim uzmanına değil, kendinize ve sizi yakından tanıyarak seven ve sevmeyen insanlara
ihtiyacınız var. Hadi bir a4 kâğıdı ve kalem alalım elimize ve başlayalım.
İlk yapmanız gereken şey, a4
kâğıdını 4 e katlamak ya da 4 eşit parça çizerek ayırmak olmalıdır. Şimdi her
parçaya yukarıda ki başlıklardan birisini yazalım. Öncelikle Güçlü Yönler ile
başlayın biraz olsun sizi gülümsetecek ve cesaret verecektir. Elbette sizi
tanıyan insanlardan yardım almayı unutmayın. Aynı şekilde zayıf yönlerinizi de
diğer bölüme yazın. Gelelim Fırsatlara, bir
insanın fırsatı olabilir mi? Fırsat olarak ele alırsak tabii ki olmayabilir. O
yüzden bunu ilgi alanı/başarılı olunan konular olarak düşünelim. Önce başarılı
olduğumuz, sevdiğimiz ve daha sonra ilgi duyduğumuz konuları yazalım. Son olarak ise tehditler, buraya elbette bizi tehdit eden eski düşman, sevgili ya
da bir insan ismi yazmayacağız J Tehditlerimiz fırsatların tam zıttı, ilgi
duymadığımız ve başarısız olduğumuz ancak sürekli karşı karşıya kaldığımız
durumları da bu bölüme yazalım.
Tüm bunları yaparken çevrenizde ki
insanların fikirlerini almaktan korkmayın, evet onlar size zayıf yönlerinizi
söylemeye çekinebilir ya da söyledikleri zaman sizin biraz zorunuza gidebilir.
Ancak bir süre bu duruma katlanmanız gerekmektedir. Tüm bu yazdıklarınızı
oturup okuyun bir kez. Zayıf yönlerinizi nasıl güçlendirebilirsiniz, tehditleri
nasıl fırsatlar haline getirirsiniz düşünün biraz. Daha sonra yapmanız gereken
tek şey bu kağıtları sürekli yanınızda taşımak olacak yeni bir madde aklınıza
geldiğinde hemen ekleme fırsatınız olsun.
Evet, artık kendini tanıyan
insanlardan birisi de sizsiniz. İnsan kendisini tanıdığı kadar kendisine
güvenir. Yani SWOT analizini inceleyip
geliştirdikçe kendinize olan güveniniz de hızla artış gösterecek ve başarılı
olduğunuz konuları yakından tanıdığınız için başarılarınız artacak ve başarı
süresiniz kısalacaktır.
Tüm bunlar yeterli mi? Kesinlikle
hayır. SWOT analizi tamam, burada yer alan tehditleri fırsata çevirmek için
insanlar arasına katılın. Kendinizi ifade etmekten korkmayın çünkü siz artık
güçlü olduğunuz yönleri ve fırsatları çok iyi biliyorsunuz. Takıldığınız zaman
bu konulara geçiş yaparak paçanızı kurtarabilirsiniz. Unutmamak gerekli ki,
insanın gelişmesi kitap satırlarından daha fazla hayatın içinde gizlidir.
Sokaklardan ve yollardan korkmayın. Düştükçe tehditler hanesine kalktıkça
fırsatlar hanesine eklemeyi unutmayın. Her düşme size bir güçlü yön olarak geri
dönecektir.
Bir süre sonra TV Programlarına
Kişisel gelişim uzmanı olarak katılmaya hazır olun. Artık onlardan hiçbir
farkınız yok. İsteklendirme –motivasyon- ve diksiyon üzerine bir kaç zamanlık
çalışma yaparsanız dünyanın en iyi kişisel gelişim uzmanı olmanız için bir
engel yok artık önünüzde. Şimdi bu uzun yazıyı unutup o hayali karakterlere
inanmaya devam edebilirsin ya da o karakterin kendisi olabilirsin. Seçim senin
ama kendi yolun her zaman en güvenli yoldur, bunu unutma!
Bir sonraki yazı da görüşmeyebiliriz
sayın okuyucu. Siz yine de kendinize inanın ve her ne olursa olsun
gülümsemekten vazgeçmeyin. Mutlu günlerin şerefine! Daha bir çok yazı da kendi
yolumuzu aramaya devam edebilme umudu ile.
0 yorum:
Yorum Gönder